Dünyada 1 milyarı aşkın insan temiz suya erişemiyor. Yine her yıl 3,5 milyon kişi, su kaynaklı hastalıklardan dolayı hayatını kaybediyor. Bunun yüzde 98’i gelişmekte olan ülkelerde yaşanıyor. Ve yine her gün 4.900, her yıl ise toplam 1,8 milyon çocuk kirli sulardan ve sağlıksız koşullardan kaynaklanan hastalıklar nedeniyle ölüyor. Dünyadaki bulaşıcı hastalıkların ve enfeksiyonların en büyük sebebi sıhhi olmayan suların kullanımı. Dünya haritası temiz su kullanımı konusunda alarm verirken, en temel ihtiyaç olan su kaynaklarına ulaşmada savaş bölgeleri de farksız durumda değil. Ateş altındaki şehirlerde tamamen harap olan alt yapı, halkın temiz su ihtiyacını karşılamaya yetmiyor. Filistin ve Suriye bunun en canlı örneği.

Afrika Kıtası ise bu kuraklığın çok uzun yıllardır devam ettiği bir bölge. Aslında Afrika, su kaynakları açısından fakir bir kıta değil. Dünyanın en büyük çölü olan Sahra aynı zamanda derinliklerinde dünyanın en geniş ve kullanıma uygun su yataklarından birini barındırırken, Sahra altı ülkeleri olarak ifade edilen ülkelerin tamamı, aynı zamanda dünyanın en fakir ülkeleri arasında geçiyor. Ekonomik yetersizlikler bu suyun yüzeye çıkarılmasına engel oluyor. Afrika’nın çölleşmesinde ve kuraklığın daha çetin olarak yaşanmasındaki diğer bir faktör de sömürge dönemlerinde Batılı sömürgecilerin uygulamış oldukları tarım politikalarında yatıyor.

Afrika, Sahra üzerindeki rutinleşmiş kuraklıklar dışında her yıl bir ya da birkaç bölgesinde ölümcül kuraklıklar yaşıyor. Temel yaşam ihtiyaçlarından olan su temin edilemediğinden birçok insan hayatını kaybederken, yüz binlerce hayvan ise telef oluyor. Susuzluk nedeniyle yaşanan ölümlerden daha acı olanı da su kaynaklarını elde etme amaçlı baş gösteren kabile savaşları. Sadece bu sene Afrika boynuzu olarak da adlandırılan Afrika’nın kuzeydoğusunda yaşanan bu çatışmalarda yüzlerce insan hayatını kaybetti.

Bu durumda Afrika kıtası ve savaş bölgelerinde en temel ve elzem ihtiyaç olan suya ulaşmak için su kuyuları açılması en önemli hizmetlerden biri haline geldi. Bir su kuyusu ile binlerce insanın ve bunun yanında diğer canlıların da hayat mücadelesine yardımcı olmak en güzel hayırlardan olsa gerek.

Hayrat Yardım Derneği suyun hayati öneminin farkında olarak Afrika Kıtası başta olmak üzere, savaş bölgeleri ve suya muhtaç tüm coğrafyalarda su kuyusu açmak için çalışmalarını sürdürüyor. “Cömertlikte Su Gibi Ol” kampanyasıyla hedeflediği tüm bölgelerde su kuyusu açmayı amaçlayan derneğimiz şimdiye kadar Sudan ve Suriye’de binlerce insana şifa olacak su kuyularını faaliyete geçirdi.

Bir su kuyusu açmanın maliyeti ise düşündüğümüz gibi uçuk rakamlar ihtiva etmiyor. Su kuyusunun mahiyetine göre fiyatlar değişiklik gösterirken tulumba ve el ile kontrol edilen kuyuların maliyeti daha da düşük fiyat içeriyor.

Filistin, Suriye gibi savaş bölgesi yerlerde ise su kuyuları hayati önem arz ediyor. Nitekim geçen ramazan ayında 51 günlük saldırılarda Gazze’nin alt yapısı tamamen çökmüştü. Suriye’de ise durum farksız değil. Temiz su ihtiyacı bu bölgelerde en çok çocukları, yaşlıları ve savaşta yaralanan insanları etkiliyor.

Hayrat Yardım Derneği bu bilinçle bu bölgelerdeki insanlara yardım etmeye devam ediyor. Şimdiye kadar birçok bölgede açılan su kuyuları ile binlerce insana temiz su ulaştırmanın mutluluğunu yaşayan bizler, bundan sonra da her türlü zorlu koşulu kolay hale getirerek insanların daha iyi şartlarda yaşamasını arzu etmekteyiz.